11 Temmuz 2007 Çarşamba

TATİLE ÇIKMAK

Biz plaza insanları yılın 50 haftası boyunca yapacağımız 2 haftalık tatilin hayaliyle yaşarız. Genelde de tatile çıkmadan önceki bir hafta o yılımızın en yoğun haftalarından birisi olur. Gitmeden bunu da bitiriver, gitmeden şunu da yapıver, sen yokken işleri yürütebilmemiz için bize doküman bırakıver vs. şeklinde istekler bir türlü bitmek bilmez. Normalde 1 ay sallasanız hiçkimsenin arayıp sormayacağı bir iş siz tatile çıkarken birden kıymete biner ve 1 hafta bile bekleyemeyecek önemli bir iş haline gelir. Yani tatile çıkanı hayatından bezdirmek bu işin bir numaralı kuralıdır. Tatile çıkanı hayatından bezdirmelisin ki tatilin kıymetini bilsin. Bu arada yapılan bir çok araştırma insanların gerçekten dinlenebilmesi ve bir sonraki yıla yenilenmiş bir şekilde başlayabilmesi için çalışanların en az 3 hafta aralıksız tatil yapması gerektiğini ortaya çıkarmıştır. Bunlardan ilk haftada çalışan ancak iş ortamından uzaklaşabilmekte ve işle ilgili konuları kafasından uzaklaştırabilmekte. 2. hafta fiziksel olarak dinlenmekte. 3. hafta ise kendisini ruhen ve bedenen yeni bir yıla hazırlayabilmekteymiş. Bizdeyse 2 hafta arka arkaya izin kullanmak bile hayal edilemez bir şey haline geldi. E durum böyle olunca da insanlar 1 hafta içerisinde hem dinlenmeye, hem eğlenmeye, hem gezmeye ve yeni yerler görmeye, hem ailelerine zaman ayırmaya çalışıyorlar. Sonuçta da öncekinden daha yorgun bir şekilde işe başlıyorlar. Nasıl oluyorsa şirketler de bu çalışanlardan verim bekliyorlar. Halbuki tatil yavaş olmaktır. hiç bir şey için acele etmemek, saat takmamak, canının istediği şeyi istediği zamanda yapmak, bazen saatlerce aynı yere bakarak oturmaktır.

Neyse ben de gezip keşfetmek amaçlı bir tatile çıkıyorum. Bakalım dönüşte aynı insan olacak mıyım?

Hiç yorum yok: